43 (kýrküç) yýldýr sorulmayan soru

Aslýnda dün yazacaktýk...

Araya deprem girdi, bugüne kaldý.

Demiþtik ki, bayramdan önce...

"AB için referandum yapýlsýn."

Madem millet için AB'ye girmek istiyorsunuz...

Yetti artýk, emrivaki...

Millete sorun.

Ýstiyor mu, istemiyor mu?



Çünkü benim bildiðim, AB'nin bir numaralý kriteri,

millet ne istiyorsa,  onu yapmak...

Aksini deðil.

Bu nedenle onlar kendi milletlerine sordu... Ýsteyen girdi, istemeyen girmedi.
 

Mesela, Norveç...

Seçilmiþ bir hükümet vardý iktidarda.

Yani milletten "yetki" almýþtý.

Ama buna raðmen, referandum yaptý.

"Hayýr" dedi millet... Girmediler.

Bir zarar gördüklerini de, görmedim.


Peki ya biz?

Ýlk baþvuru, 1959'da.

Menderes... Rahmetli...

Kimseye baþvurdu mu, "baþvuralým mý, baþvurmayalým mý" diye?

Baþvurmadý.

Baþvurmadan baþvurdu...

Sonra?

Hatýrlayýn...

Demirel, Ecevit, Özal, Yýlmaz, Çiller...

Hepsi birer defa girdi AB'ye...

Hepsi, ayrý ayrý kutlama yaptý AB'ye girdiðimiz için.

E baktý ki millet, bir yere girdiðimiz falan yok... "N'oluyor" demeye  kalmadý...

Tayyip Erdoðan iki defa daha girdi.


Patlattýðýmýz havai fiþeðin haddi hesabý yok, AB'ye girdiðimiz için.

En fazla defa biz girdik!

Ama hâlâ dýþardayýz.

Hatta, dýþarda bi tek biz varýz.

Bu arada bize giren girene...

**

Ve iþte bugünkü soru...

Siyasilere deðil, size.

Herkes kendine soracak.

Herkes kendine verecek cevabý...


****


1963 Ankara Anlaþmasý'ný milat kabul edersek... Dile kolay, 43 yýldýr...

Ekonomiden hukuka, tarladan gökyüzüne, aklýnýza gelen gelmeyen her

konuda "AB'ye uyum için" yasa çýkardýk.

Hayatýnýzda olumlu yönde ne deðiþti?

Size ne faydasý oldu?


Çünkü þöyle bir manzara var.

Çýkarýlan AB'ye uyum yasalarý...

Bölücüye yaradý.

Apo'ya yaradý.

Fehriye'ye yaradý.

Köktendinciye yaradý.

Takýyyeciye yaradý.

Diasporaya yaradý.

Rum'a yaradý.

Cari açýða yaradý.

Kapkaççýya yaradý.

Katile, ite, uðursuza yaradý.


Peki...

Ayný AB'ye uyum yasalarýnýn...

Vergisini ödeyen, karýncayý incitmeden hayatýný sürdürmeye çalýþan,

yargýya güvenen, devletini seven, bayraðýna saygý gösteren, namuslu,

yurtsever vatandaþa nasýl bir faydasý oldu?



Açalým biraz...

Bu nasýl ortak?

Sýnýflar sardalya kasasý gibi...

60'þar 70'þer kiþi sýðýþýyor çocuklarýmýz.

Öðretmenlerimiz, ameleden az kazanýyor.

Bu þartlarda AB'ye girmemiz mümkün mü?

Deðil.

Peki siz hiç, bugüne kadar Avrupa Birliði'nin bir defa olsun, "bu

sorunu çöz, çözmezsen olmaz" dediðini duydunuz mu?

Ben duymadým.

Ama eðitimle ilgili ne duyuyoruz hep?

"Ruhban Okulu'nu aç."



Sabahýn 4'ünde giriyoruz hastane kuyruðuna... Kalp ameliyatýna bile 6

ay sonraya gün veriliyor...

Temel insan hakkýmýz yok yani!

"Al þu fonlarý, hastane aç" diyor mu?

Demiyor... Ne diyor?

"Limanlarý aç."





Bayramda 104 kiþi daha öldü. Her yýl küçük bir Avrupa kenti kadar

insanýmýz yollarda heba oluyor.

"Yollarýný düzelt" demesi gerekmez mi?

Gerekir... Ama o ne diyor?

"Ermenistan'a yol aç."





Resmi olarak 2.5 milyon, gayriresmi olarak 10 milyon iþsiz var Türkiye'de.

Fas'ýn Tunus'un Cezayir'in iþsizini alýyor.

Bize duvar.

Bi tek kimi alýyor bizden?

PKK'lýyý.

Ýþçi suçlu. Terörist maðdur.


Bölücü posteri taþýyana "dokunma" diyor.

Atatürk posteri asana "indir onu" diyor.





AB üyesi Ýngiltere, kendi genelkurmay baþkanýna göre bile,

 "elalemin  ülkesinde iþgalci."  Çýt çýkmýyor.

Bizim asker, "kendi topraklarý üzerinde" uçak uçuruyor... Þiddetli itiraz.

Kýnama.



El ele verip, Çanakkale'den Antep'e, Ýzmir'den Urfa'ya, katlettikleri

Türk'ün haddi hesabý yok.

"Soykýrýmcýsýn" diyor.

"Deðilim" demek yasak üstelik.





Kendi ülkesinin þartlarýna göre kanun çýkarmakla yükümlü olan Meclis,

"tercüme bürosu"na döndü... Trafik suçu bile iþlenmeyen ülkelerin

kanunlarý bire bir Türkçe'ye çevriliyor.

Sonra ne oluyor?

Ýt, uðursuz kol geziyor.

Namuslu vatandaþ korku içinde.





Farz edelim, Akmerkez'e gittiniz.

Üstünüz aranýyor mu?

Aranýyor... Çocuklarýn bile aranýyor.

Ama polis, þüphelendiði bir kiþinin üstünü arayabiliyor mu?

Arayamýyor.

Neden?

Çünkü artýk, hakim kararý gerekiyor.

Akmerkez'deki güvenlik görevlisinin hakim kararýna ihtiyacý yok...

Devletin polisinin hakim kararýna ihtiyacý var.

Buna "AB'ye uyum" deniyor.





Tatile gideceksiniz...

Mesela, Belçika'ya.

Vize vermek için, tapu istiyor, banka cüzdaný istiyor, gidiþ-dönüþ uçak

bileti istiyor, kalacaðýn otelin rezervasyonunu istiyor, þimdi yeni

moda çýktý, kulaklarýný gösteren fotoðraf istiyor.

Ama Fehriye orada.



Hâlâ bir terslik yok mu burada?



Cumhuriyet 83 yaþýnda...

AB kaç yaþýnda?

"AB için referandum yapalým" dedik...

Ali Kemaller çok kýzdý.

Devam o zaman...





Temel sorun þu aslýnda...

Yýllardýr diyorsun ki, "AB, AB..."

E görüyorsun ki, iþ boka sarýyor.

Þimdi çýkýp, nasýl diyeceksin...

"Bu iþ yanlýþmýþ."

Nasýl diyeceksin?





Ýnsanýn, yanýldýðýný kendisine bile itiraf etmesi zordur.





Ama yanýldýklarý nokta, AB deðil.

"Türkiye'yi adam edecek" bütün güzelliklerin, ancak ve sadece,

"dýþardan gelebileceðini" sanýyorlar.

"Bizi kurtarsa kurtarsa, yabancýlar kurtarýr" zannediyorlar.

Yanýldýklarý nokta bu.





Zihniyetlerinin dedeleri de, Ýngiliz Muhipleri Cemiyeti'ydi... Amerikan

mandacýlarýydý.





Hatta, baþka versiyonlarýný da yaþadýk, yakýn geçmiþte...

Hatýrlayýn...

Sovyet'e sarýlmýþtý çoðu.

Kendi devrimine dudak büküp, elalemin devrimini alkýþlýyorlardý.

Gorbaçov çýktý, pardon dedi...

Harç bitti, yapý paydos, herkes yoluna...

Ayazda kalakaldýlar!

Savruldular.

Kimi "eþitlik meþitlik" falan derken, en vahþi patrondan daha

kapitalist oldu...

Kimi daha düne kadar Allah'a bile inanmazken, takke taktý kafasýna.





Nereyi tuttularsa, kurudu!

"Yabancýlarýn" becerebileceðine inandýlar...

Mustafa Kemal'in "kalýcý" olabileceðine inanamadýlar bir türlü.

Bakar kör çünkü bunlar. Görmüyorlar.

Ama dünya görüyor...

Geçen yüzyýldan bu yüzyýla "ayakta geçmeyi baþaran tek ideoloji" o ufak

tefek, sarýþýn adamýn devrimi oldu.

Ýlelebet payidar.





Ben de þunu görüyorum naçizane...

Ve gurur duyuyorum...

Bunlar nereye sarýldýysa, kurudu.

Ama özellikle lise ve üniversite gençliðimizin yüreðinde yeþeriyor

Kemalizm hergün... Her genç, yeni bir fidan... Kökleri Asya'da, dallarý

Avrupa'da, yapraklarý ABD'de Avustralya'da.





Bu gençlerden cesaret alarak, soruyorum...

Cumhuriyet 83 yaþýnda.

AB kaç yaþýnda?

Milletlerin ömrüne bakacaksak eðer...

Bizim devletimiz varken, bunlar maðarada yaþýyordu, maðarada.

Sen kime akýl öðretiyorsun?

Hýyaraðasý!





Asabým bozulduðu için aðzýmý bozdum, kusura bakmayýn.

Cümleten saygýlar

sabah gazetesi yazarý yýlmaz özdil