www.hekimhan.com

KARA HASAN'LA DEV

Derleyen:  Cumali  DEVECÝ 

 

Metel metel mengi çatal, iki sýçan göt atar. Bindim bozun boynuna, çýktým Halep yoluna, Halep yolu sarp pazar, içinde meymin gezer. Meymin beni korkuttu, kulaðýmý sarkýttý.

- Aðam nereden gelirsin?

- Ben Halep’ten gelirim.

- Ey Haleb’in nesi var?

- At koþturur oðlu var, inci dizer kýzý var. Çektim incisini kýrdým, oturdum hiyle dizdim. Hiyle dizdiðimi görmüþler, beyler adam salmýþlar, Musacýk, Musacýk, dalý kolu kýsacýk, cýk çýkalým çardaða, ok atalým ördeðe. Hekimhan'ýn kilidi, yeri göðü bürüdü.

Bir varmýþ, bir yokmuþ, Allah'ýn kulu çokmuþ, çok söylemesi çok günahmýþ. Zamanýn birinde bir baba varmýþ ve bu babanýn da üç tane oðlu varmýþ. Adam oðullarýna hem babalýk, hem de analýk ediyor, tatlý tatlý geçinip gidiyorlarmýþ.

Bir gün baba, oðullarýna;

- Oðullarým ben ava gidiyorum. Er mi gelirim, geç mi gelirim hiç belli olmaz. Siz evimizi bekleyin.

Diyerek av malzemesini almýþ, evden ayrýlmýþ.

Aradan çok uzun zaman geçmiþ ama babalarýný bekleyen oðlanlar bir türlü onun eve gelmediðini görmüþler. En büyük kardeþ;

- Kardeþlerim, ben gidip babama bakayým, belki baþýna herhangi bir þey gelmiþtir. Siz evimizi iyi bekleyin, diyerek babasýna bakmak üzere evden ayrýlmýþ.

Evde kalan iki kardeþ ava giden babalarýný ve onu aramaya çýkan kardeþlerini bekleyip durmuþlar ama aradan çok uzun zaman geçmiþ olmasýna raðmen bekledikleri bir türlü gelmemiþ. Ýki kardeþten büyük olaný küçük kardeþi Kara Hasana;

- Hasan, ben gideyim de babamla kardeþime bakayým hele, yoksa baþlarýna bir iþ gelmiþ olmasýn. Sen hiç bir yere ayrýlma, evimizi bekle diyerek evden ayrýlmýþ. Ama o da aradan uzun zaman geçtiði halde dönmemiþ. Evde yalnýz baþýna kalan Kara Hasan, babasýyla kardeþlerinin dönmediðini görünce onlarý kendisi aramaya karar vermiþ.

Etrafý arayýp tarayan Kara Hasan, o çevrede bir devin evine rastlamýþ. çok zeki ve çok cesur olan Kara Hasan, babasýyla kardeþlerini bu devin yediðine karar vermiþ ama, tek baþýna ondan intikam alamayacaðýný düþünerek tekrar yola düþmüþ.

Az gitmiþ, uz gitmiþ, dere tepe düz  gitmiþ, altý ay bir güz gitmiþ. Yolda giderken çok güzel ve büyük bir saraya rastlamýþ. Hemen bu saraya giderek sarayýn sahibi Bey'in hizmetine girmiþ;. Aradan bir kaç zaman geçtikten sonra, bir konuþma sýrasýnda Bey'e;

- Beyim, filan yerde bir dev, o devin de öyle bir iti var ki tam senin kapýna yakýþýr.

 Demiþ. Bey;

- Kara Hasan o iti ne yapýp edip getireceksin, yoksa boynun cellatlýk .Demiþ.

Devden intikam almak için sabýrsýzlanan Kara Hasan yola düþmüþ. Gece olunca devin evine gelmiþ. Kapýda baðlý olan ite elini  uzatmýþ. Ýt hýrlamýþ. itin hýrladýðýný

 duyan dev merak ederek kalkmýþ bakmýþ, ama kimseleri görememiþ, tekrar yerine yatmýþ. Kara Hasan ite bir daha elini uzatmýþ , it gene hýrlamýþ. Uykudan ikide bir uyandýrýlmayý sevmeyen dev kalkmýþ iti bir güzel dövmüþ. it küsmüþ ve bir daha havlamamýþ. Bundan faydalanan Kara Hasan itin zincirini çözmüþ ve Bey' in evine doðru yola düþmüþ.

Ýtin bir daha havlamadýðýný gören dev, merak edip kalkmýþ bakmýþ ki bir de ne görsün. Kara Hasan iti almýþ gidiyor. Kara Hasan'ýn arkasýndan;

Kara Hasan, sen ben itsiz býraktýn, daha bana ne yapabilirsin? Diye baðýrmýþ. Kara Hasan;

Daha dur hele sana neler yapacaðým. Diye karþýlýk vermiþ.

Kara Hasan it doðruca Bey' e götürmüþ ve teslim etmiþ.

Aradan bir kaç zaman daha geçtikten sonra Kara Hasan, Bey’ e

Beyim, devin ahýrýnda öyle güzel bir at var ki, tam sana layýk bir at. Demiþ. Bey:

Kara Hasan, o atý getirsen getirsen sen getirirsin. Eðer getirmezsen boynun cellatlýk. Demiþ.

Beyim sözlerini kýrmak istemeyen, daha doðrusu devden intikam almak isteyen Kara Hasan, tekrar devin evine doðru yola düþmüþ. Gece olunca devin ahýrýna gelen Kara Hasan ahýrda baðlý olan atýn gemine elini  uzatmýþ, at kiþnemiþ. Atýn neden kiþnediðini merak eden dev kaIkmýþ bakmýþ ki hiç kimse yok. 0 gittikten sonra Kara Hasan ata bir daha elini  uzatmýþ, at gene kiþnemiþ. Uykudan uyandýrýldýðý için kýzan dev, kalkmýþ atý iyice dövmüþ. At küsmüþ, bir daha kiþnememiþ. Bu durumdan faydalanan Kara Hasan atý rahatça çözmüþ ve üstüne atladýðý gibi týrýsa kaldýrýp, yola

 atýn sesinin soðuðunun çýkmadýðýný düþünen dev, merak ederek gelmiþ ahýra

bakmýþ ki atýn yerinde yeller esiyor. Hemen dürbünü alýp yola doðru bakýnca, Kara Hasan'ýn kendi atýna bindiðini ve týrýsa gittiðini görmüþ. Arkasýndan baðýrmýþ;

- Kara Hasan, Kara Hasan, sen beni itten ettin, attan ettin, daha bana ne yapabilirsin? Diye baðýrmýþ. Kara Hasan geriye dönerek;

- Dur hele, daha sana neler neler yapacaðým, diyerek karþýlýk vermiþ.

Kara Hasan devden yavaþ yavaþ intikam almanýn sevinci içerisinde Bey' in evine varmýþ ve atý  Bey‘e teslim etmiþ. Bey çok memnun kalmýþ.

Aradan bir kaç zaman daha geçince Kara Hasan, Bey ‘e

- Beyim, devin öyle güzel bir kýzý var ki bal dalaðý gibi. Tam senin harcýn. Demiþ. Bey;

- Kara Hasan, o kýzý getirsen getirsen sen getirirsin. Eðer o kýzý getiremezsen boynun cellatlýk Demiþ.

Kara Hasan tekrar yola düþmüþ, gece vakti devin evine gelmiþ. Yataðýnda uyuyan kýza bir kere dokunmuþ, kýz uykulu uykulu inlemiþ uykusundan uyandýrýlmak hoþuna gitmeyen dev kalkmýþ kýzý iyice haþlamýþ. Buna kýzan kýz küsmüþ, bir daha seslenmemiþ. Bundan fýrsat bulan Kara Hasan, kýzý kolundan tutunca terkisine almýþ, yola düþmüþ.

Kýzýn ses vermediðini düþünen dev, bir de bakmýþ ki kýz yataðýnda yoktur. Çok sevdiði kýzýnýn yerinde yeller estiðini gören dev, hiddetle yerinden fýrlayýp dürbünle bakmýþ ki, Kara Hasan, kýzýný terkisinde götürüyor. Arkasýndan baðýrmýþ;

Ey Kara Hasan, sen beni itten ettin, attan etten, kýzdan ettin, daha bana ne yapabilirsin?

Kara Hasan sevinç içinde cevap vermiþ;

Hele dur, daha sana neler yapacaðým, neler.

Kýzý da götürüp Bey' e  teslim eden Kara Hasan, aradan bir zaman geçtikten sonra, bir gün Bey' e;

- Bey’ im, devin evinde öyle güzel bir sazý var ki, tam senin neþeli günlerinde alýp, eðlenmene  mahsus demiþ. Bey;

- Kara Hasan, o sazý getirsen getirsen ancak sen getirirsin. Eðer getirmeyecek olursan boynun cellatlýk. Demiþ.

Yola düþen Kara Hasan, gece olunca devin evinin üstüne çýkmýþ ve arýstaktan bir delik açarak elinin saza uzatmýþ. Saza elini uzatýnca saz "Dýnnn" diye bir ses çýkarm ýþ.  Bunu duyan dev, Kara Hasan' ý hemen yakalamýþ ve karýsýna teslim ederek;

- Kari, bunu kýrk gün kara üzümle besle, ondan sonra kesip yiyelim de kendimize bir güzel ziyafet çekelim demiþ.

Kara Hasan' tam kýrk gün kara üzümle beslemiþler ve dev karýsýna, akrabalarýný yemeðe davet edeceðini; Kara Hasan'ý kesip güzel yemekler hazýrlamasýný söyleyerek evden ayrýlmýþ.

Devin karisi kocasýnýn dediklerini yapmak için hazýrlýklara baþlamýþ ve Kara Hasan' kesmek için yatýrmýþ Kara Hasan, son bir arzusunun olduðunu kana kana bir su içmek istediðini söylemiþ. Devin karýsý, suyun kendisinin vereceðini söylemiþse de, Kara Hasan kendi elleriyle içmek istediðini söylemiþ. Devin karýsý Kara Hasan'ýn ellerini çözmüþ. Kana kana suyunu için Kara Hasan, ani bir hareketle devin karýsýnýn elinden býçaðý aldýðý gibi karýyý yere yýkmýþ ve kesmiþ. Etlerini parçalara ayýrmýþ, her parçayý bir tabaða koymuþ, tabaklarý sininin üzerine dizmiþ Daha sonra odanýn orta yerine ayran yayýðýný dikmiþ, ortasýna yanlamasýna bir deðnek geçirmiþ, karýnýn zýbýnýný yayýða giyindirmiþ, yayýðýn içine pekmez doldurmuþ. Arýstakta asýlý duran sazý eline alarak yola düþmüþ. Yolda hem gidiyor, hem de neþeli neþeli saz çalarak, türkü söylüyormuþ;

Sazýmý çala çala

Çýktým bir ince dala.

Az kaldý, düþem, ölem.

      Yarimi eller ala.

Akrabalarýný yemeðe davet eden dev, akrabalarýnýn hepsini de yanýna alarak eve gelmiþ ve karýsýna seslenmiþ:

- Karý gel, ananýn babanýn ellerini öp, onlara hoþ geldin, de. Demiþ.

Karýdan hiç ses soluk çýkmamýþ. Dev bir daha baðýrmýþ, karýdan yine ses çýkmayýnca, dev sinirlenmiþ ve elindeki deðnekle karýya vurmuþ. Yayýk devrilmiþ, içinden pekmezler yere akmýþ. Ýþin aslýný anlayan dev, hemen dürbününü alýp yo!a bakmýþ ki, Kara Hasan uzaklarda saz çalarak gidiyor. Arkasýndan baðýrmýþ:

-    Kara Hasan, beni itten ettin, attan ettin, kýzdan ettin, sazdan ettin, karýdan ettin, daha bana ne yapabilirsiz?

Kara Hasan cevap vermiþ:

-    Hele dur, daha sana neler yapacaðým.

Sazý da götürüp beye teslim eden Kara Hasan, hemen ertesi günü eline bir balta alarak, devin kavaklýðýna gelmiþ, kavaklarý kesmeye baþlamýþ. Kavaklýktan balta sesleri geldiðini duyan dev;

-    Kim o, kavaklarýmý kim kesiyor? Diye baðýrmýþ.

Kara Hasan:

-    Benim dev kardeþ Bizim köyde bir yaramaz Kara Hasan vardý. Bu gün öldü. Ona tabut yapacaðýz. Tabut yapmaya tahta lazým olduðu için senin kavaklarýný kesiyorum demiþ.

Bu güzel haberleri duyan dev, sevinç  içinde:

-    Aman kardeþ, o Kara Hasan bana çok çektirdi. Dur, ben de geleyim de o melunun tabutunu birlikte hazýrlayalým. Diye baðýrmýþ. Ve o da baltasýnýn alarak kavaklýða inmiþ. Ýkisi beraber kavak kesmiþler, tabutu hazýrlamýþlar. Tabut tamam olunca Kara Hasan;

-    Dev kardeþ, Kara Hasan tam senin boyundaydý. Hele þu tabutun içine gir de bir sýnayalým nasýl olmuþ. Demiþ.

Dev sýnamak için tabutun içine girince, Kara Hasan, tabutun aðzýný hemen mýhlamýþ, tabutun içinde kalan devin baðýrmalarýna kulak asmadan iþini tamamlamýþ, tabutu yuvarlaya yuvarlaya götürüþ denize atmýþ.

Babasýnýn ve kardeþlerinin intikamýný alan Kara Hasan, rahatça evine dönmüþ ve yemiþ içmiþ muradýna geçmiþ.

Derleyen. Cumali  DEVECÝ 

HEKÝMHAN/MALATYA

Sayýn hocama bu derlemesinden dolayý teþekkür ediyorum.

bu derleme ilk kez 16.05.2001 tarihinde www.hekimhan.com sayfamýzda yayýnlanmýþtýr.

[email protected]

www.hekimhan.com

www.hekimhan.org

www.hekimhanhaber.com