UMUT Bir gün Tanrý duygularý
yaratmýþ ama bakmýþ ki bunlar çok yoðun ve güçlü þeyler ve insanlar
daha bunlara hazýr görünmüyor, bunlarý bir kutuya koymuþ ve bir
meleðine emanet etmiþ ve bu kutuyu ona söyleyinceye dek hiç açmamasýný
hatta aralayýp bakmamasýný tembihlemiþ.. Bir gün bu meleðin dünyaya
inmesi gerekiyormuþ ve kutuyu yanýnda götürmemek için bir baþka meleðe
teslim etmiþ ve ona sakýn açmamasýný yoksa Tanrýnýn onlara kýzacaðýný
söylemiþ, ancak bu 2. melek kutunun içindekileri çok merak etmiþ ve
biraz aralayýp baksa hiç bir zararýn gelmeyeceðini düþünmüþ ve kutuyu
aralamýþ o kutuyu aralar aralamaz duygular birden kutudan fýrlamýþ ve
birer birer dünyaya dökülmeye baþlamýþ, dünyada insanlarýn
deðiþtiðini,
bir birini sevmeye, nefret etmeye, öldürmeye, yüceltmeye baþladýðýný
gören 1.melek apar topar yukarý fýrlamýþ ve duygularýn neredeyse
tamamýnýn kutudan döküldüðünü görünce bir hýþým 2. meleðin elinden
kutuyu aldýðý gibi kapatmýþ. Ancak kutuda bir tek duygu sýkýþmýþ
kalmýþ, yarýsý içerde yarýsý dünyada o da umutmuþ, bütün duygular
vaktinden öncede olsa dünyaya inmiþ ama sadece umudun yarýsý
inebilmiþ.Ýste o yüzden, bir aceleci, meraklý melek yüzünden umut hep
bir varmýþ
bir yokmuþ ... |